28 Nisan 2017 Cuma

Banka Kartları İle Yapılacak Alışverişlerde Çekilişle Para Ödülü Verilmesi

Ülkemizde gelişen bankacılık sistemi ile birlikte bankaların müşterilerine sunmuş oldukları ürünler gün geçtikçe artmış bulunmaktadır.Bankalar banka kartları ve kredi kartları ile yapılacak alışverişleri özendirmek için çeşitli yöntemler kampanyalar düzenlemektedirler.Yapılan araştırmalara göre banka kartları ile yapılan alışverişlerde tahsil edilen vergi 1000 TL’de 20 TL daha fazla olmaktadır.Bunun sebebi kartlar ile yapılan alışverişlerin kayıt altına alınmış olması ve işyeri sahiplerinin kartlar aracılığı ile yapılan alışverişlerde fatura ve fişi alışveriş yapılır yapılmaz düzenlemek zorunda olmasından kaynaklanmaktadır.Banka Kartları ile yapılan alışverişlerin kayıt dışı ile mücadelede daha etkin kullanılması için kartlarla yapılacak alışverişlerin özendirilmesi ve kolaylaştırılması gerekmektedir.Ülkemizde ücretliler açısından  asgari geçim indirimi sistemine geçildikten sonra vatandaşlar tarafından yapılan alışverişlerde fiş ve fatura alma önceki dönemlere göre çok azalmıştır.Bunun sebebi ise vatandaşlarda fiş ve fatura alma kültürünün oluşmamış olması ve alınan fiş ve faturanın  vatandaşın kendisine bir getirisi olmadığı ( Fiş toplarken vergi iadesi alıyordu )  algısıdır.Bu projede vatandaşları kartla alışverişe yönlendirmek için yapılması gerekenlerin neler olduğu anlatılacaktır.

Aylık dönemler itibariyle banka kartları ( Kredi kartı ve bankamatik kartları ) aracılığı ile yapılacak alışverişlere yapılacak çekilişle para ödülü verilmesi vatandaşın kartla yapacağı alışverişleri özendirici bir unsur olacaktır.Çekilişe katılabilmek için vatandaşın yapması gereken tek şey alışverişini kartla yapması olacaktır.Çekilişe katılmak için ise asgari bir tutar öngörülmeyip  tutarı ne olursa olsun  yapılan tüm  alışverişler çekiliş kapsamına alınmalıdır.

Kartlarla yapılan alışverişlere ilişkin bilgiler aylık bazda ilgili yerlerden  alınıp çekilişle örneğin 1000 kişiye 1000 TL verilmelidir.Verilecek  olan 1000 TL’ler yine bankacılık sektörü aracılığı ile harcanabilmesi için anlaşma sağlanacak herhangi bir bankanın kartına puan şeklinde yüklenmeli nakit olarak harcanması önlenmelidir.Hali hazırda belli dönemlerde bankalara hizmet veren Visa şirketi banka ayrımı yapmaksızın visa özelliği olan kartlarla yapılacak alışverişlere çekilişle ödül vermektedir.

Verilecek olan ödül  5-10 kişiye büyük ödül şeklinde değil ödül miktarı az bile olsa ödül kazanacak kişi sayısı fazla olacak şekilde ayarlanmalıdır.

Yapılacak çekilişlerle ilgili gerekli ilan metinlerinin mükellefler tarafından işyerlerinin vatandaşın göreceği yerlere asılması zorunlu hale getirilmeli böylelikle vatandaş her alışverişte parasını öderken örneğin “ her ay bin kişiye bin lira alışverişinizi banka kartları ile yapın “ gibi ilanı gördüğünde nakit yerine kartla alışverişe yöndendirilmelidir.

Her yıl vergi haftası etkinliklerinde ise bir yıl boyunca toplam 15.000 TL gibi belirlenecek tutar üzerinde alışverişini bankamatik kartları veya kredi kartları ile yapan vatandaşlar arasında yapılacak çekilişte ise büyük ödül verilmelidir.Böylelikle yapılacak çekiliş kampanyalarının bir nevi yılbaşı çekilişi olan çekiliş her sene vergi haftasına denk gelen dönemde yapılmış olacaktır.

Vatandaşlar açısından yapılan küçük tutarlı 1-10 TL arası  alışverişlerde kartın işyeri sahibine verilmesi şifre girilmesi gibi işlemlerin zaman alması nedeniyle kart kullanımı genellikle az olmaktadır.Küçük tutarlı alışverişlerinde kartlar aracılığı ile yapılabilmesinin sağlanması için başlangıçta belli işyerlerinde daha sonra ise gerekirse tüm işyerlerine temasız alışveriş yapma özelliği bulunan post cihazının bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.

Günlük toplamda 30-50  TL ye kadar olan ve tek seferde 5-10  TL altı alışverişlerde şifre kullanma zorunluluğu kaldırılmalıdır.Böylelikle 5 TL alışveriş yapan müşteri şifre kullanmadan kartını para ile alışveriş yapar gibi temasız alışveriş yapma özelliği bulunan post cihazından yapabilmelidir. Şifresiz alışveriş tutarının günlük bazda belli tutar altındaki alışverişlerde ve toplam 50 TL yi geçmemesi müşterinin kartı kaybetmesi anında karttan izinsiz yapılacak alışverişlere karşı bir önlem olarak uygulanmalıdır.

Bankalara verilecek talimatlarla şifresiz işlem tutar limiti müşterice düzenlenebilmelidir.Böylelikle müşterinin talebi üzerine günlük şifresiz alışveriş tutarı arttırılabilmelidir.

Projede alışverişlerin banka kartları ile yapılması ve alışverişlerin banka kartları ile yapılması  öngörüldüğünden  proje dolaylı yoldan bankaların yararına olmaktadır.Bankalarla yapılacak anlaşmalarla yapılacak kampanyalara bankaların visa mastercard gibi bankacılık sektörü firmalarının katılması sağlanmalı yapılacak sponsorluk anlaşmaları ile projeden kaynaklanacak giderler ortadan kalkabilecektir.Bankaların yıllık reklam giderlerine ayırdıkları reklam giderleri  düşünüldüğünde  yapılacak alışverişlere verilecek ödüllerin bankalarca karşılanmasının sağlanmasının kolay olacağı düşünülmektedir.Ayrıca yapılacak kampanyaya ilişkin ilan ve benzeri duyuruların bankaların şubelerine asılması   ve internet şubelerine reklam olarak konması zorunlu hale getirilmelidir. 

Proje kapsamında kamu kurum ve kuruşlarının maaş anlaşması yaptığı bankalarla yapacağı anlaşmalarda banka tarafından verilecek olan bankamatik kartları ile kredi kartlarının temasız özelliği olması şartının konması sağlanmalıdır.Böylelikle kamu görevlilerinin daha sonra banka kartlarını temasız kart özelliğine geçirmek için ayrı bir işlem yapması veya yeni kart parası gibi ayrı bir maliyete katlanmasının önüne geçilecektir.

Devletin çeşitli kurumlarınca vatandaşlara  nakti yardımlar yapılmaktadır.Yapılacak yardımda   verilecek paraların banka kartları aracılığı ile harcanmasının sağlanabilmesi için yardımların ödemesinin yapıldığı banka ile anlaşmalar yapılmalı ve yardımların banka kartlarına puan şeklinde yüklenmesi zorunlu hale getirilmelidir. Tek seferlik kullanmaya müsait kartlara bankalarca puan şeklinde yüklenecek yardımların tamamının kayıtlı olarak harcanması sağlanmış olacaktır.

Proje kapsamında  ulaşılması istenen  grup kredi kartı ile alışveriş yapmayan veya  nakit alışveriş yapan kişilerdir.Kredi kartı kullanmak istemeyen kişilerin ilgili çekilişlere katılmasının sağlanması açısından bankamatik kartlarına  temasız alışveriş yapma özelliği kazandırılması önem arz etmektedir.


Proje ile tutarı ne olursa olsun yapılacak tüm  alışverişlerin bankacılık sistemi üzerinden yapılması sağlandığında işyerleri sahiplerince yapılacak tüm satışlar kayıt altına alınmış olacaktır

27 Nisan 2017 Perşembe

Ev Hanımlarınca Üretilen Ürünlerin Satılması

Ülkemizde her hangi bir işte çalışmayan ev hanımları ev bütçesine katkı sağlamak için bazen evlerinde çeşitli ürünler üreterek arkadaş veya akraba çevrelerinde bu ürünleri satarak kazanç elde etmektedirler.Ancak bu satışlar sadece arkadaş ve akraba çevresinde olduğundan yapılacak olan satışların ulaşacağı çevre kısıtlı olmaktadır.Bu şekilde evde üretim yapıp satış için gerekli müşteriye ulaşamayan ev hanımları için belediyeler,aile sosyal politakalar bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca il merkezinde bir işyeri kiralanarak bu ürünlerin burada satılması sağlanabilir.Bu projede işyerinin kirası ilgili kurumca karşılanacak ve ilgili işyerinde çalışacak olan personellerin gideri yine kamu kurumunca karşılanacaktır.Üretmiş olduğu ürünleri satmak isteyen kişiler satmak istedikleri ürünleri bu işyerine teslim edecek ve ürünün bedelini işyerine bildirecek, bu ürün satıldığında ise ürün bedeli ürünü yapana ödenecektir.Tabiki uygulanacak olan sistemin asıl amacı ev hanımlarının kendi el emekleri ile ürettiği ürünleri müşteriye ulaştırmak olduğundan piyasada hazır alınıp satılan ürünlerden ziyade el emeği ürünlerin işyerine kabul edilmesi projede önem arz etmektedir.Böylelikle bir dükkanda yüzlerce evhanımının ürünü sergilenmiş ve bu ürünlerin satımı sağlanarak ev hanımlarına ek gelir sağlanmış olacaktır.Hatta bu ürünlerin satışını sağlayacak olan kamu kurum ve kuruluşunca internet sitesi kurularak ,ürünlerin daha geniş kitlelere ulaşması sağlanabilecektir.

26 Nisan 2017 Çarşamba

Memur Maaşlarında Çalışan Eş Tespiti

Bilindiği üzere kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurların maaşı Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce kurulumu yapılan Say 2000i sistemi ve Kamu Bilişim Sistemleri aracılığı ile ödenmektedir.Çalışan memurların eşlerinin çalışıp çalışmamasına göre memurların maaşlarında aile yardımı ödeneği adı altında aylık ödeme yapılmaktadır.Memurların bu ödemeden faydalanabilmeleri için ise çalışmış oldukları kuruma Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri yönetmeliği ekinde yer alan aile bildirimi ile bildirim yapmaları gerekmektedir.Say 2000i sistemi kendi bünyesinde kayıtlı olan ve sistem üzerinden maaş alan kişilerin kontrolünü sağlamakta ve eşlerden her ikiside memur olanlara aile yardım ödeneğinin eş için ödenmesini engellemektedir.Ancak memur olmayan ve SGK'lı olarak çalışan eşlerin kontrolü sistem üzerinden kontrol edilmemektedir.Bun nedenle SGK lı olarak çalışan eşini kurumuna bildirmeyen memurlar hak etmediği ve almaması gerektiği halde kamu zararına sebebiyet verecek şekilde fazladan aile yardım ödeneği almaktadır.Bu fazla ödeme ancak şikayet sonrasında veya bir denetim esnasında tespit edilebilmekte bunun haricinde bu durumun tespit edilmesi mümkün olmamaktadır.Bu durumun önüne geçilebilmesi için Aile yardımı ödemelerinde memurun bildirim yapması usulunden vazgeçilerek bunun yerine kbs sistemi ile sosyal güvenlik kurumu sisteminin bir birine entegre edilmesi sağlanmalıdır.Kbs sisteminde eş yardımı kısmında memurun eşinin T.C kimlik numarası girildiğinde birbirine entegre olan sistem aracılığı ile otomatik olarak kontrol sağlanmalıdır.Böylelikle memurların yanlış bildirim vermelerinin önüne geçilmiş ve aile yardımı bakımından kamu zararı oluşmasının önüne geçilmiş olacaktır.Sistem otomatik olarak kontrol sağlayacağı için işe giren eşe ait bilgiler sisteme otomatik olarak gelecek ve herhangi bir bildirim olmaksızın memur maaşındaki aile yardımı ödemesi sonlandırılacaktır.
Bunun tersi olarak işten ayrılan eş içinde bildirime gerek olmaksızın memurun maaşına aile yardımının eklenmesi sağlanacaktır.

25 Nisan 2017 Salı

Döner Sermaye Gelirlerinin Vergilendirilmesine İlişkin Bir Öneri

Bilindiği üzere sağlık bakanlığında çalışıp döner sermayeden gelir elde eden sağlık çalışanlarının elde etmiş olduğu döner sermaye gelirleri ve almış oldukları maaşlara ilişkin matrahlar birleştirilerek vergi dilimleri ona göre belirlenmekte ve vergi kesilmektedir.Çeşitli illerde doktorlar tarafından alınan döner sermaye gelirlerine ilişkin yaptığım incelemelerde vergi dilimlerinin yanlış hesaplanmasından dolayı çok büyük vergi kayıplarının olduğunu duymaktayız..Bunun önüne geçilmesi için Muhasebat Genel Müdürlüğünce kullanılmakta olan KBS sistemi içerisine Döner sermaye gelirlerinin hesaplanmasına yönelik proğram koyulmasını, bunun mümkün olmaması durumunda ise sağlık bakanlığınca ortak bir proğram hazırlanarak döner sermaye gelirlerinin bu proğram sayesinde hesaplanması sağlanmalıdır. Bir çok doktor  daha yılın başında %15 lik vergi diliminden çıkıp %20 lik vergi dilimine girdikleri halde aldıkları ücretler hala 15 lik dilimden hesaplanmaktadır.Bunun haricinde ilgili matrahlar say 2000 sistemine aktarılmadığı için en basit hesaplamada sadece maaşta 400-500 tl vergi eksik kesilmektedir.Bu rakamlar 70000 olan doktor sayısı ile çarpıldığında 28000000 tl sadece maaştan eksik alınan vergi olmaktadır. Buna döner sermaye gelirlerinden eksik hesaplanan vergileri de dahil ettiğimizde 100.000.000 TL’ye  yakın bir vergi kaçağı ortaya çıkmaktadır.Bunun önüne geçilmesi için döner sermaye gelirlerinin otomatik olarak maaş gelirleri ile birleştirilmesine olanak sağlayan maaş modülünün uygulamaya alınması gerekmektedir.Böylelikle sistem üzerinden yapılan hesaplamaların otomatik olarak birleştirilmesi sağlanarak vergilerin doğru olarak kesilmesi sağlanabilir.

22 Nisan 2017 Cumartesi

Okul Binalarının Dönüştürülmesi

Ülkemizde bulunan bir çok okul yıllar önce yapılmış olup bu binaların bir çoğu ise çok eskidir.Yine bu okul binaları çoğunlukla şehir merkezinde rantı yüksek olan yerlerde bulunmaktadır.Bu okul binalarının bulunmuş olduğu arsalar yap işlet devret modeli ile yenilenmeleri mümkündür.Örneğin 3 katlı olan okul binasının yıkılarak yerine daha yüksek katlı binalar yapılabilir.Binaların okul tarafının girişi farklı bina tarafının girişi farklı olduğunda binada oturanlar ile öğrencilerin aynı yerden giriş yapmaları engellenmiş olur.Ayrıca bina girişi tarafına yapılacak dükkanlarında kiralama işlemleri ya okul yönetimine veya milli eğitim müdürlüklerine bırakılarak buradan elde edilecek gelirler okulda kullanılabilir.Böylelikle devlet bütçesinden herhangi bir gider yapılmadan hem okul binaları yenilenmiş olur, böylelikle okulların kat sayıları arttırılabilir, sınıfların metre kare si daha büyük olur.Böylelikle 50-60 kişilik sınıflarda eğitim gören öğrenciler daha geniş sınıflarda eğitim görebilirler.Ayrıca yapılacak binaların içerisine spor tesisleri, etkinlik alanları eklenerek daha modern okullar oluşturulabilir . Tabi ki bu anlatmaya çalıştığımız projede çeşitli şekillerde uygulanması mümkündür.Bu şekilde yapılacak binalar özel sektör tarafından yapılıp okul kısmı devlete devredildikten sonra geri kalan kısım özel firma tarafından satılabileceği gibi , aynı binaların toplu konut idaresi başkanlığınca da yapılabilmesi imkan dahilindedir.Her iki durumda da binayı yapacak olan firmanın okul binasını bedelsiz olarak devretme zorunluluğu olması gerekmektedir.

20 Nisan 2017 Perşembe

Geri Dönüşümde Bir Öneri


Bilindiği üzere ülkemizdeki atıkların geri dönüşüm oranları özellikle avrupa ülkelerine göre çok düşük oranlardadır.Çevremize baktığımızda yollarda,parklarda aklınıza neresi gelirse gelsin her tarafta geri dönüşüme konu olabilecek binlerce çöp bulunmaktadır.Tabiki bu çöplerin doğaya atılması ayrı bir konu :((( ancak bu atıkların tekrardan kazanılması gerekli.Avrupada aklınıza ne gelirse geri dönüşümde kullanılıyor.Çöpler ayrı ayrı poşetleniyor.Ona göre de değerlendiriliyor.Ancak ülkemizde böyle bir ayrıştırma söz konusu değil.Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde kağıt toplayıcılar olarak bilinen bazı kişilerce çöpler karıştırılarak çöplerden toplanan cam,plastik,metal ve kağıt türü malzemeler toplanmakta ve daha sonra bu ürünleri alan yerlere para karşılığı satılmaktadır.Bazı illerde belediyelerce sokak aralarına konan geri dönüşüm için ayrı çöplerde bulunmaktadır.Ancak bu yapılan işler bakıldığında geri dönüşüme mevzu bahis olabilecek cam,plastik,metal ve kağıt türü malzemelerin çok azı toplanabilmekte büyük çoğunluğu ise belediyelerin çöp toplama alanlarına dökülmekte ve ekonomiye kazandırılamamaktadır.Bu konu ile alakalı olarak aklımıza gelen bir kaç projeyi burada paylaşmak istedik.


1) Belediyeler tüm apartmanlara geri dönüşüm için ayrı bir çöp bulundurma zorunluluğu getirmeli ve çöpler ayrı araçlarla belli günlerde belediyelerce toplanmalıdır.
2) Yine belediyelerce evsel atık sıvı yağların toplanması için gerekli araçlar alınmalı ve bu araçlar belli zamanlarda sokaklarda gezerek bu yağların toplanması sağlanmalıdır.
3) Özellikle okullarda geri dönüşüm işine ilişkin eğitimler verilmeli en çok geri dönüşüme katkı sağlayan okullara ödül,teşvik v.b katkılar sağlanmalıdır.
4) Yine belediyelerin kuracakları şirketler aracılığı ile veya ihale yöntemi ile geri dönüşüme mevzu bahis olabilecek ürünlerin alımını yapabilecek firmalara şehrin belli yerlerinde hijyen şartlarıda göz önünde bulundurularak yerler verilerek bu ürünleri ücret karşılığı satın alınması sağlanmalıdır.
5)Sokaklarda bulunan geri dönüşüm malzemeleri için ayrı bir temizlik işçi kadrosu oluşturulmalı bu işçiler bu malzemeleri toplamalıdır.
6)Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ayrı çöpler bulundurularak geri dönüşüm malzemelerinin buralara atılması sağlanmalıdır.

Şimdilik aklımıza gelenler bunlar tabiki buraya yüzlerce farklı şey yazılabilir.Ama en önemli olan şey insanlarımızın geri dönüşümün ne kadar önemli bir şey olduğu konusunda eğitilmesi gerektiğidir.




19 Nisan 2017 Çarşamba

Toplu Taşıma Yapım İşinde Halka Arz



Şu an birçok ilimizde raylı sistemle taşımacılık yapmak üzere çeşitli projeler gerçekleştirilmektedir.Ancak birçok belediyenin bütçeleri buna yetmemekte ve yatırmlar yarım kalmaktadır.Bu yapılacak projelerin halka arz yöntemi ile yapılabilmesi mümkündür.İlgili projeler yapılmadan önce projenin maliyeti tespit edildikten sonra proje bedeli halka arz yöntemi ile toplanmasına imkan veren yasal mevzuat düzenlenir ve devlet güvenceside verilirse projelerin maliyetleri hisse senedi satımı yolu ile halktan toplanabilir.Proje tamamlandıktan sonra  yapılan raylı sistem,metro v.b hattın işletilmesi belediyelere devredilecek ve belediyelere işletme hakkı devredilen ulaşım hattından elde edilen gelirlerden belli bir oran işletme giderleri için belediyeye verildikten sonra elde edilen kar ortaklar arasında   aylık veya  üçer aylık dönemlerde dağıtılacaktır.Böylelikle belediye bütçeleri ile karşılanması mümkün olmayan veya daha uzun sürelerde yapılabilen yatırımlar kısa sürede yapılmış olacaktır.Ayrıca halkımızın elinde atıl vaziyette bulunan yastık altı tabir edilen tasarruflar ekonomiye kazandırılmış olacaktır.Böylelikle ülkemizdeki tasarrufların az olmasından kaynaklanan kredi faizlerinin yüksek olmasının önüne geçilmiş olunacaktır.Tabiki burada toplu taşıma işi örnek olarak verilmiş olup aynı mantıkla çok farklı tesislerde yapmak mümkündür.Bu şekilde yapılacak tesisler sayesinde halkın parası ile yapılan tesisten yine halk para kazanacaktır.

Güncel makale,karar paylaşımlarımız için www.mevzuatinyeri.com sitemizi takip edebilirsiniz.

18 Nisan 2017 Salı

Tarımda Kiralama Yöntemi

Ülkemizde tarımla uğraşan çiftçiler tarım arazileri az olsa bile uğraşmış oldukları tarım çeşidine göre  ilgili  ekipmanları satın alma yolu ile edinmektedirler.yüksek meblağlar vererek aldıkları ekipmanları ise yılda bir iki hafta kullanıp daha sonraki dönemlerde ise atıl olarak tutmaktadırlar.Bu şekilde yüzlerce çiftçi ekipmanlara para ödemektedir.Bunun yerine tarım bakanlığınca ilçe tarım müdürlüklerine o yörede yapılan tarımın çeşidine göre belirlenecek ekipmanlar alınarak kiralama yöntemi ile çiftçilerin yararlanması sağlanmış olsa birçok çiftçi ekipman maliyetinden kurtulmuş olur ayrıca bir çok para verilerek alınan ekipmanların atıl kalması engellenir.Örneğin hububat ekiminde kullanılan mimzerler çiftçi tarafından en çok bir hafta kullanılır daha sonra ise depo da bekler.Yapılacak proğramlarla bir mimzeri en az 20-30 çiftçinin kullanması kiralama yolu ile sağlanmış olur.30 mimzerle yapılacak iş bir mimzerle yapılabilir.Tabiki bu örnekleri çoğaltmakta mümkündür.Bu şekilde yapılacak kiralama yöntemi ile çiftçiler tarafından bireysel olarak alınamayacak bir çok ekipmanda devletçe alınıp çiftçilerin kullanımına verilebilir.İnternet üzerinden yayımlanan tarım aletlerine ilişkin bir çok video da Avrupa ve Amerika da kullanılan bir çok cihazın ülkemizde maalesef olmadığını görüyoruz.Bu şekilde yapılacak uygulama ile hem tarımdaki verim oranı arttırılabilecek hemde çiftçiler açısından maliyetlerin düşmesi sağlanmış olacaktır.

17 Nisan 2017 Pazartesi

GAYRİMENKUL SERMAYE İRADİ GELİRLERİNİN ELEKTRONİK ORTAMDA DENETİMİ

Bilindiği üzere ülkemizde kirada ev, işyeri gibi gayrimenkulu bulunan kişiler senelik olarak beyanname vererek gayrimenkuldan dolayı gelir elde ediyorlarsa vergi ödemektedirler.Kirada olan gayrimenkuller için beyanname verilmediği veya verilen beyanda kira tutarının düşük gösterildiği durumlarda devlet açısından vergi kaybı yaşanmaktadir.Bunun önüne geçilmesi için İçişleri Bakanlığınca kullanılan adrese dayalı kayıt sisteminden ve tapu genel müdürlüğünce kullanılan kayıt sistemi üzerinden  ortaklaşa veri aktarımı ile vergi denetimi yapılabilir.

            Bunun için yapılması gerekenler aşağıda başlıklar halinde sayılmıştır.

            Tapu Kayıtlarında Meskenlere Numara Verilmesi: Tapu kayıtlarında mesken,konut  olarak gözüken tüm taşınmazlara T.C kimlik numarası uygulamasında olduğu gibi bir numara verilecektir.Böylelikle mesken,konut özelliği taşıyan tüm taşınmazların ayrı ayrı bir numarası olacaktır.

            Adrese Kayıt Sisteminde Yapılacak Kayıtlar: Tapu kayıtlarında her mesken için bir numara verildikten sonra Nufüs Müdürlüklerince adrese kayıt sistemine yapılan kayıtlarda bu numara üzerinden kayıt yapılacaktır.İlgili adrese taşındığını beyan eden şahıs ilgili beyanında taşınmış olduğu taşınmazda kirada oturduğunu beyan ederse ayrıca ödeyecek olduğu kira tutarınıda beyanında belirtmek zorunda olacaktır. Yanlış beyan verilirse uygulanacak cezai işlemlere ilişkin olarak mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılarak yanlış beyanın önüne geçilecektir.

            Vergi Dairelerine Verilen Beyanlarda Sicil Numarasının Kullanılması:   Gayrimenkul sahiplerince vergi dairelerine verilen beyanlarda beyan sahibi ilgili konutun, meskenin sicil numarasını beyanında vergi dairesine bildirecektir.Böylelikle taşınmazdan dolayı gelir elde eden kişilerin vergi numarası veya TC kimlik numarası üzerinden yapılacak kontrollerde ilgilinin hangi taşınmaz için beyanname verdiği , beyannamede ne kadar gelir beyan ettiği tespit edilecektir.

            Böylelikle Beyan döneminin sonunda tapu kayıtları, adrese kayıt sistemi kayıtları ve vergi dairesi sisteminde kayıtlı bilgilerin tek bir sistem üzerinden  karşılıklı kontrolü sağlanmış olacak ve bunun neticesinde;

            Örneğin tapu kayıtlarına göre X numarası ile kayıtlı olan bir konutun sahibinin kim olduğu tapu kayıtları üzerinden vergi idaresince görülecek, adrese kayıt sisteminden ilgili konutun dolumu boşmu olduğu ve kirada ise kira bedelinin ne olduğu belirlenebilecek, ilgili taşınmaz üzerinde yapılan işlemler  ise vergi dairesi sisteminden taşınmaz sicil nosu ile kontrol edilebilecektir.

            Yapılacak kontrol neticesinde ilgili taşınmaz no için beyan verilip verilmediği anında görülecek ve gerekli işlemler yapılacaktır.İlgili taşınmazda kiracı olarak oturan kişinin adres kayıtı esnasında bildirdiği kira bedeli ile ev sahibi tarafından verilen beyanname de bildirilen tutarların kontrolü sistem üzerinde anında sağlanabilecektir.Kiracının  ilgili taşınmazda 1 yıldan fazla sürelerde oturduğu durumlarda da kiracı tarafından verilen ilk kira bilgisine göre işlem yapılmaya devam edilebileceği gibi, taşınmaz sahibince beyanname verildiğinde beyan edilen tutar ile ilk kira bedeli arasında mukayese yapılma imkanı doğacaktır.

            Vergi sistemi üzerinde bu şekilde taşınmaz sicil nosu ile yapılacak kayıtlar sayesinde ilgili taşınmazın geçmiş yıllardaki kira bedelleride görülebilecektir.Böylelikle örneğin 2 yıl önce 500 TL ye kiraya verilen bir taşınmazın kira bedeli yeni beyanda 300 TL olarak gösterilmiş ise ilgili değişikliğin nedenleri vergi idaresince beyan sahibine sorulabilecektir.

            Uygulanacak sistemin sağlayacağı diğer bir  kolaylık ise belli semtlerdeki kira tutarları hakkında Vergi İdaresinin bilgi sahibi olması sağlanacaktır.Örneğin X semtinde bulunan 100 m2 lik bir taşınmaz için ortalama 500 TL kira beyan edilmişse aynı semtte aynı  m2 sahip  başka bir taşınmaz için 100 TL kira beyan edilmişse beyanın doğruluğu konusunda Vergi İdaresinde ön bir bilgi olmuş olacak, aşırı düşük beyanlar bu doğrultuda denetim kapsamına alınabilecektir.

           

            İlgili proje uygulandığı takdirde Tapu Kayıt Sisteminde kayıtlı tüm taşınmazlar %100 ‘e varan oranlarda vergi idaresince kayıt altına alınmış olacak, ayrıca yeni yapılan konutların vergi sistemine girmesi anında sağlanacaktır.

15 Nisan 2017 Cumartesi

Sağlık Sisteminde Harcama Kontrolü İçin Bir Öneri

Ülkemizde son yıllarda sağlık alanında yapılan çalışmalar ile halkımızın sağlık hizmetlerine ulaşımı kolaylaştırılmış ve sağlık hizmetlerinin kalitesi arttırılmıştır.Bu doğrultuda özel sektör tarafından da hastaneler açılmaya başlanmıştır.İyi niyetli olarak çalışan kurumlar olduğu gibi mevzuatta yer alan açıklardan yararlanmaya çalışan insanlarda bulunmaktadır.Bilindiği üzere daha önce ki dönemde çalışanlar kurumlarından almış oldukları sevk evrakı ile sağlık kurumlarına başvurmaktaydı.Sevk uygulaması kaldırıldıktan sonra ise kişiler sadece kimlikleri ile sağlık kurumlarına başvurmaya başladı.Bürokratik işlemlerin azaltılması yönünde çok önemli bir adım olan bu uygulama özellikle özel hastanelerde çok büyük suistimallere neden olmaktadır.Daha önceki dönemlerde memurlar hastaneye gittiklerinde hastanelerce düzenlenen faturalar memurun kurumuna gönderilmekteydi.Bu şekilde memur hastanede kendisine yapılan işlemlerin ne olduğunu fatura üzerinden görebilmekteydi.Örneğin her hangi bir tahlil yaptırmamış ise ve bu faturada yaptırılmış gibi gösterilmiş ise bunun önüne geçmek mümkün olmaktaydı.Ancak yeni sistemde faturalar hastaneler tarafından direkt sgk başkanlığına gönderilmekte ve yapılan işlemlerin tedavi edilen hasta aracılığı ile kontrol edilebilmesi olanağı ortadan kalkmış bulunmaktadır.

Ayrıca sevk kağıdı uygulamasının kalkması ile birlikte özel hastanelerce sadece TC kimlik numarası üzerinden hasta muayene ve tedavi edilebilmesi imkanı tanındığı için kötü niyetli kişilerce ilgili TC kimlik numarası kullanılmak suretiyle fatura düzenlenmesi ve paranın SGK dan alınması mümkün bulunmaktadır.Örneğin benim daha önce gitmiş olduğum bir özel hastane TC kimlik numaramı kullanarak farklı zamanlarda SGK’ya  fatura gönderip beni tedavi etmiş gibi gösterse bunun önüne geçebilecek herhangi bir mekanizma şu an bulunmamaktadır.Bunun önüne geçilebilmesi için SGK  aracılığı ile sağlık yardımından faydalananlara manyetik kart verilmesi ve bu kartların sağlık kuruluşlarında okuyacak cihazların olması olası suistimallerin önüne geçebilecektir.Bu kartlar sayesinde sağlık kuruluşlarının hayali hasta muayene etmesinin önüne geçilebilecektir.Ayrıca ilgili kartlarda hastalara ait daha önceki bilgiler ve tahlil sonuçları aktarılmak suretiyle doktorların muayene sürecinde daha doğru karar vermeleri sağlanabilecektir.

14 Nisan 2017 Cuma

İsteğe Bağlı Sigortalılıkta Prim Oranlarının Düşürülmesi

Ülkemizde herhangi bir işyerine bağlı olmaksızın çalışmakta olan kişiler isteğe bağlı sigortalı olabilmektedir.Ancak isteğe bağlı sigortalı olmak isteyen bir kişi en az 350 TL ödemek zorundadır.Sabit bir işi olmayan bir kişinin bunu aylık olarak ödeyebilmesi çoğu kişi için zor görülmektedir.Şahsen benim çevremde bulunan bir çok kişi ileride emekli olabilmek için bu sistemden faydalanmak istemekte ancak ilgili tutarları karşılayamadıkları için isteğe bağlı sigortalı olamamaktadırlar.Zaten ilgili kişiler ara işi denilen işlerde çalışmakta günü birlik kazanıp harcamaktadırlar.Yaşlılık dönemlerinde ise çalışamadıklarından dolayı mağdur olmaktadırlar.İsteğe bağlı sigortalıkta 350 TL’lik prim içerisinde sağlık primide bulunmaktadır.Geliri az olanlarında isteğe bağlı sigortalılıktan faydalanmaları için prim oranlarının kademeli olarak düşürülmesi ve ileride bağlanacak maaşın buna göre belirlenmesi insanlarımızın çalışamadıkları dönemde az da olsa bir gelir sahibi olmalarını sağlayacaktır.Örneğin isteğe bağlı sigortalılıkta sağlık hizmetlerinden faydalanmak istemeyen kişilerden sağlık sigorta primi alınmayarak prim tutarları daha aşağı düşürülebilir.Veya aşağıda örnek tabloda gösterildiği üzere bir uygulama yapılabilir.Böylelikle yaşlandığı dönemde herhangi bir geliri olmayanlara daha önceki dönemlerde yatırılan primlere göre maaş bağlanmış olur.İleriki yıllarda sosyal yardım kuruluşlarının kapılarında dolaşmaktan kurtulurlar.

Rakamlar tahmini olarak verilmiştir.

Örneğin 350 TL  prim yatıran isteğe bağlı sigortalı emekli olunca  900 TL alacaksa

250 TL prim yatıran isteğe bağlı sigortalı emekli olunca  700 TL alabilir

150 TL prim yatıran isteğe bağlı sigortalı emekli olunca  500
 TL alabilir



Böylelikle insanlar 350 TL’lik primi yatıramadığı için tamamen sistem dışında kalacaklarına yatırdıkları prim oranlarına göre sisteme dahil edilebilirler.Yaşlılık dönemlerinde azda olsa gelirleri olur.Aynı sistem çalışmayan bayanlar içinde uygulanabilir.

13 Nisan 2017 Perşembe

Memura Ek Prim Ödeme Hakkı Verilmesi

2017 yılı verilerine göre birinci dereceden emekli olan düz bir memur çalışırken ortalama 2800-3000TL maaş almakta iken emekli olduğunda ortalama 2000 TL maaş almaktadır.Aynı hizmet süresine sahip bir işçi çalışırken ortalama 4000-5000 TL emekli olunca ise ortalama 3000 TL maaş almaktadır.Emekli olunca bir işçinin maaşı % 25  memurun maaşı ise % 50’ye  yakın düşmektedir.Bunun sebebi ise memurun elde etmiş olduğu tüm gelirlerin Sosyal Güvenlik Prim Kesintilerine dahil edilmemesidir.Sosyal Güvenlik Prim Kesintisine dahil edilmeyen gelirler maaşta farklılık yarattığı gibi emekli ikramiyesindede büyük farklar oluşturmaktadır.2017 yılında emekli olan bir işçinin ikramiyesi ortalama 100000-150000 TL iken bir memurun ikramiyesi ise ortalama 70.000-80.000. TL’dir. İşçi çalışmış olduğu dönemde yüksek prim ödemekte emekli olduğu dönemde ise buna göre maaş ve ikramiye almaktadır.Kamuda İşçi kadrosunda emekli olan bir çalışan emekli olduğunda da 3000TL’nin üzerinde maaş almaktadır.Almış olduğu maaşla da geçimini çok rahat şekilde sağlayabilmektedir.Memurlar açısından emeklilikte yüksek düzeyde maaş düşüşünün önüne geçilebilmesi için memurların tüm gelirlerinin  Sosyal Güvenlik Prim Kesintisine dahil edilmesi gerekmektedir.


Bunun mümkün olmaması halinde ise İsteğe bağlı sigortalılığa benzer bir uygulama ile memurların daha yüksek maaş oranlarından emekli olabilmesi için ödenmesi gereken primlerin memurlarca ödenmesine imkan tanınmalıdır.Böylelikle çalışmış olduğu dönemlerde daha fazla geliri olan memurlar emekli olacağı dönem için bir nevi tasarrufa teşvik edilmiş olacaklardır.Şu anda bireysel emeklilik sisteminde uygulanan devlet katkısı buradada uygulanabilir.Örneğin şu an maaşından 400 prim kesilen bir memur emekli olunca 1400 TL maaş alacaksa çalışmış olduğu dönemde bunun üzerine aylık 200 TL  ek prim ödeyen memur 1800 TL alabilecektir.Rakamlar hayali olarak verilmiştir.Ancak yatırılan ekstra prim tutarı ve süresine göre maaşının artabileceğini düşünen memur bu sisteme dahil olacaktır.Yatırılan ekstra primler doğal olarak alınacak ikramiye tutarını da arttıracaktır.Bu şekilde yapılacak bir düzenleme ile gönüllü tasarrufa yönelme olacak, ayrıca toplanan ekstra primler kullanılarak Sosyal Güvenlik Sistemine gelir sağlayabilecektir.

12 Nisan 2017 Çarşamba

Tokiden Ev Alacak Memur

Ülkemizde toki tarafından yapılmakta olan toplu konut projeleri bulunmaktadır.Ortalama fiyatlara bakıldığında 10.000 TL  ile 15.000 TL peşinatla aylık 1200-1800 TL arası taksitlerle ev satışı yapıldığı görülmektedir.Ülkemiz şartlarında ortalama memur maaşı 2500-2800 TL civarındadır.Tek maaşla çalışmakta olan memurun bu şekilde ev alması pek mümkün görülmemektedir.Memur taksitleri ödeyebilse bile önden istenen peşinatı karşılayamamaktadır.Emekli olduğunda ise 60000 TL ile 80000 TL arasında bir ikramiye almakta maaşı ise 1800TL ye düşmektedir.Dolayısıyla bu seferde peşinatı karşılama gücüne erişmiş olsa bile maaşı düştüğü için taksitleri ödeyememektedir.Bunun için şu an çalışmakta olan memurların çalışmış olduğu süre ile orantılı olarak hak ettikleri ikramiyelerin tokiden alınacak evlerin peşinatlarına mahsup edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.Böylelikle memur çalışırken maaşının yüksek olduğu dönemde peşinat sorunu yaşamadan biraz sıkıntıya girerek ev alabilme imkanına sahip olabilecektir.Bu  özel sektörden yapılacak ev alımlarında da uygulanması mümkündür.Tokiden yapılacak olan ev alımlarında olduğu gibi özel sektörden alınacak evlerde de aynı sistem kullanılabilir.Bu hakkında evi olmayan ilk defa ev alacak olan memurlara uygulanması sistemin uygulanması için bir şart olarak konması gerekmektedir.Bu şekilde uygulanacak bir proje sayesinde binlerce memurun bu haktan faydalanacağı ve ev sahibi olacağı düşünüldüğünde düşük gelirli memurlar için çok önemli bir proje olacağı kanaatindeyiz.Tabiki bu sistemi yani içeride olan ikramiye tutarının mahsup edilmesi uygulaması devlet tarafından desteklenmek istenen daha farklı projelerde de kullanılabilir.

11 Nisan 2017 Salı

Toplu Taşıma Araçlarında Kartlı Sisteme Geçiş


Bilindiği üzere ülkemizde şehir içindeki toplu taşımalarda genellikle halk otobüsleri veya dolmuşlar kullanılmaktadır.Bazı büyükşehirlerde   halk otobüslerinde kartlı sistemler kullanılmakta ancak taşrada genellikle ödemeler nakit olarak yapılmaktadır.Nakit olarak yapılan ödemelerde ise çoğu zaman alınan ücret karşılığında herhangi bir fatura veya fiş gibi belge verilmemektedir.Verilmeyen biletlerden dolayı toplu taşıma işi yapan firma veya kişilerin gelir vergisi için beyan ettikleri tutarlarda eksiklikler meydana gelmekte buda vergi kaçağına sebebiyet vermektedir.Bunun önüne geçilmesi için öncelikle halk otobuslerinde daha sonra dolmuşlarda en son olarak taksilerde ödemlerin kartlı sistemler aracılığı ile ödenmesine ilişkin düzenleme yapılması gerekmektedir.Kartlı sistemler aracılığı ile yapılacak ödemeler temasız ödeme özelliği taşıyan kredi kartları ile olabileceği gibi, bazı büyükşehirlerde olduğu gibi şehir içi ulaşımda kullanılmak üzere belediyelerce basımı ve satım işleri yapılan akbil v.b kartlar aracılığı ile de olabilir.Bu şekilde bir sisteme geçildiğinde kredi kartı ile yapılan yolculuklarda toplu ulaşım işi ile uğraşan firmanın banka hesabı aracılığı ile belediyelerce işletilen kartlı geçiş sistemlerinde ise belediyelerden alınacak hasılat bilgileri üzerinden toplu taşıma işi yapanların gelirleri tam ve doğru olarak tespit edilecektir.Kartlı taşıma sistemi kurulduğunda araçlara konacak kart okuma sistemleri aracılığı ile taşınan yolcu sayısı tam olarak tespit edilecek , firma sahibi veya kişilerce haftalık veya belirlenen süreler içinde ilgili cihazlar belediyenin ilgili birimine getirilerek taşınan yolcuya göre firmaya ödeme yapılabilecektir.Şu anda büyükşehirlerde taşıma hatlarında çalışan  toplu taşıma araçları hava parası veya hat parası adında alınan ücretler çok yüksek meblağlara satılmaktadır.Ancak yine aynı kişilerce verilen beyanlara bakıldığında ise bu işle uğraşan bir çok kişinin çok düşük vergi ödediği tespit edilecektir.Bunun önüne geçilmesi için kartlı ödeme sistemlerine ülkemizde bir an önce geçilmesi büyük önem arz etmektedir.

10 Nisan 2017 Pazartesi

Kira Gelirlerinin Vergilendirilmesine İlişkin Bir Görüş

Daha önceki yazımızda aklımıza gelen fikirleri burada paylaşacağımızı yazmıştık.Bu günkü yazımızda kira gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin bir öneriyi paylaşmak istiyoruz.İlk yazımızda da belirttiğimiz üzere aklımıza veya aklınıza gelenleri paylaşacağız dedik.Başlangıç olarak bir emlakçı arkadaşın fikrini paylaşmak istiyoruz.Bilindiği üzere ülkemizde kirada ev, işyeri gibi gayrimenkulu bulunan kişiler senelik olarak beyanname vererek gayrimenkuldan dolayı gelir elde ediyorlarsa vergi ödemektedirler.Kirada olan gayrimenkuller için beyanname verilmediği veya verilen beyanda kira tutarının düşük gösterildiği durumlarda devlet açısından vergi kaybı yaşanmaktadir.Bunun önüne geçilmesi için ev sahipleri tarafından verilen beyannamelerin doğruluğunun kontrol edilmesi önem arz etmektedir.Gelir idaresi  tarafından yapılan denetimlerin yanında kira gideri olan vatandaşlarında beyanda bulunması sağlanarak ilgili beyanın doğruluğu denetlenebilir.Bunun için ücretli olarak çalışanlardan kira gideri  olanların beyanda bulunarak belli bir oranda vergi indiriminden faydalanması sağlanabilir.Örneğin kira gideri olan bir memur sene başında asgari geçim indiriminde olduğu gibi kira kontratınıda ilgili beyana eklemek şartı ile ödediği kirayı kurumuna beyan eder.Kurumuda bu beyanı kamu muhasebe bilişim sistemi üzerinden ilgilinin maaş bilgilerine ekler.Bunun karşılığındada ilgili kişinin maaşında kira giderine göre aylık 5 ila 10 tl arasında bir vergi indirimi sağlanır.Böylelikle ev sahibinin vermiş olduğu bildirimin doğruluğu denetlenmiş olur ayrıca beyanname vermeyen evsahipleride tespit edilir.Böylelikle başlangıçta 2 milyona yakın memurun kirada oturan kısmı örneğin 1 milyon kişi ise bunlar sayesinde 1 milyon mükellef denetlemiş olur.Ayrıca bu şekilde diğer şekilde yapılacak denetimlerdeki giderler en aza indirilmiş olur.

8 Nisan 2017 Cumartesi

Mevzuatın Yeri Olarak Blogger'dayız

Mevzuatinyeri.com olarak artık blogger'dayız.Bu sayfamızda mevzuat yayımlamayacağız.Karar paylaşmayacağız.Danıştay,Sayıştay,Yargıtay kararlarıda olmayacak.Burada olanları değil olmayanları yazacağız.Kamu sektorunde yıllardır çalışıyoruz.Çeşitli zamanlarda çeşitli illerde görev icabı bulunduk.Yüzlerce kişi ile tanışdık.Görmüş olduğumuz en güzel şeylerden biri ülkenin en ücra köşesinde birçok imkandan yoksun olarak çalışsa bile insanımızın, memurlarımızın fikrinde Devlete,millete dair projeler fikirler olduğuydu.En kısa sohbette bile Devlet şu işide şöyle yapsa daha iyi olur diye başlayan sohbetlerde bulunduk.Aslında benim en büyük projelerimden biride budur.Herhangi bir konuda değişiklik yapılacağı zaman özellikle uygulayıcı pozisyonunda olan taşrada çalışan kişilerin kanunun yapılması esnasında etkin olarak çalışmaları yönündedir.Sonuçta kanunlar Ankara'da yapılsa da yapılan kanunları uygulamak halka anlatmak taşrada çalışan amirlere ve memurlara kalmakta, bu sebeple yapılacak olan kanunlarda yapılması gerekenleri, olması gerekenleri de en iyi uygulayıcıları bilir diyoruz.Tabiki burada merkez teşkilatında çalışan değerli insanları göz ardı etmiyoruz.Onların emeklerini yok saymıyoruz.Devlet için millet için en faydalı neyse onun olması için merkezle taşranın bir arada olması gerektiğini söylüyoruz.Neyse lafı fazla uzatmadan bu blogger de neler yapmaya çalışacağımızı kısaca anlattık.Sadece kendi fikirlerimiz değil internet camiası ile arası pek iyi olmayan ancak bir çok fikri olanların da fikirlerine yer vereceğiz.Belki bundan da bir şey olmaz denilen şeyler buradalar da  paylaşıldığı takdir de başkalarının katkılarıyla daha güzel fikirlere projelere dönüşecek.Bu sitede paylaşılacak olan fikirler ve projelerin çok profesyonel olması beklenmesin.Bazen onlarda olacak tabiki.Ancak çoğunluk keşke buda olsaydı daha iyi olurdu şeklindeki paylaşımlar olacak.Belki bakarsınız bir gün  siz ziyaretçilerimizle birlikte bir gün burada oluşturacağımız paylaşacağımız fikirlerle bir yeniliğe ön ayakta olacağız.Bu yazı başlangıç olsun.Bizde fikir çok sizde de çok olduğunu biliyoruz.